Daily Mail’de yer alan habere göre; Spall, bu değişimin hayatında nasıl bir fark yarattığını anlatarak, “Şarap içmeyi bıraktım. Bu sayede beslenme düzenim oturdu ve kilo vermeye başladım” ifadelerini kullandı. Oyuncu, bu dönüşüm sonrası daha önce düşünülmediği rollerde yer almaya başladığını belirtterek “Kilo vedim, hayatım değişti” dedi..
Şu sıralar Kate Winslet’ın yönettiği Netflix filmi Goodbye June’da rol alan Spall, bu film için tersine bir fiziksel dönüşüm yaşayıp yapay bir göbek taktığını da söyledi. Oyuncu, değişen görünümü sayesinde artık fiziksel kalıplara hapsolmadan karakter rolleri üstlenebildiğini vurguladı.
Verdiği bir röportajda yaşam tarzındaki bu değişimin kendisi için “özgürleştirici” olduğunu ifade eden Spall, “Artık o sevimli, yuvarlak adam değilim” diyerek oyunculuk kimliğinde açılan yeni alanlara dikkat çekti.
Röportajda özel hayatına da değinen usta oyuncu, 39 yaşında kendisine miyeloid lösemi teşhisi konulduğunu ve o dönemde ailesiyle vedalaşmayı düşündüğünü paylaştı. “Ölüm fikriyle başa çıkabilirdim ama sevdiklerimin yaşayacağı acı dayanılmazdı” diyerek yaşadığı zorlu süreci anlattı.
1981’den bu yana Shane Spall ile evli olan oyuncunun, aralarında ünlü aktör Rafe Spall’un da bulunduğu üç çocuğu var.
Harry Potter serisinde altı filmde Peter Pettigrew (Kılkuyruk) karakterini canlandıran Spall, ilk kez Azkaban Tutsağı ile seriye katıldı ve ardından Ateş Kadehi, Zümrüdüanka Yoldaşlığı, Melez Prens ve Ölüm Yadigârları filmlerinde rol aldı.
Uzun kariyerine rağmen ilk BAFTA ödülünü geçtiğimiz yıl kazanan oyuncu, The Sixth Commandment dizisindeki etkileyici performansıyla “En İyi Erkek Oyuncu” ödülüne layık görüldü. Ödül konuşmasında duygusal anlar yaşayan Spall, “Bu iş bazen çok anlamsız gelse de insanlara dokunabilmek, gerçek hayatları anlatmak çok kıymetli” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Sözcü