Otizm, sıklıkla iletişim zorluklarıyla ilişkilendirilir. Bu yaklaşım, konuyla ilgili en yaygın algılardan biridir. Ancak otizmin çok sayıda yanlış anlaşılan yönü bulunuyor.
psychologies.com’da yer alan haberde Centre de Ressources Autisme Ile-de-France (CRAIF) tarafından yapılan açıklamaya göre, “Otizmin özellikleri bir bireyden diğerine büyük ölçüde değişir. Bazı otistik bireylerde iletişim zorluklarının tam tersine, çok belirgin bir konuşma eğilimi görülebilir. Bu durumlarda, etraflarındaki kişilerden çok daha fazla, hatta “fazla” konuşabilirler.
Çok fazla konuşmak OSB habercisi olabilir
“Çok fazla konuşmak” bu nedenle, otizm spektrum bozukluğu (OSB) ve özellikle Asperger sendromu gibi nörolojik rahatsızlıkların bir göstergesi olabilir. Terapist Michelle Brooten-Brooks, Psychologue.net’teki makalesinde bu durumu şöyle açıklıyor:
“Çok konuşmak tek başına bir delil teşkil etmez, ancak profesyoneller eşliğinde atılacak ilk adım teşhise doğru bir yol açabilir.”
Otizm spektrum bozukluğu içinde yer alan Asperger sendromu, belirli konulara odaklanma ve tekrarlayıcı davranışlar gibi sosyal etkileşimlerde güçlüklerle karakterizedir. Bu sendromun belirtilerinden biri ise logoredi, yani aşırı konuşma eğilimidir.
Örneğin, Asperger sendromu olan kişiler, ilgi duydukları konular hakkında uzun ve detaylı monologlara dalabilirler. Ancak, insanların ilgilenmediğini gösteren sosyal ipuçlarını her zaman fark edemeyebilirler.
İlgi alanları hakkında uzun uzun konuşurlar
Otizm spektrum bozukluğu, özellikle Asperger sendromu olan bireylerde görülen logore, bu kişilerin bilgiyi işleme ve paylaşma biçimleriyle ilgilidir.
Başkalarıyla bağlantı kurmak ve coşkularını paylaşmak amacıyla, ilgi alanları hakkında uzun uzun konuşurlar. Ancak, bazı durumlarda ne zaman durmaları veya konuyu değiştirmeleri gerektiğini tam olarak anlayamayabilirler.
Otizmli bireylerde aşırı konuşma eğilimi, sosyal ve duygusal sorunlara yol açabilir. Bu kişiler, bencil veya başkalarının ihtiyaçlarına duyarsız olarak algılanabilir, bu da kişisel ilişkilerinde yanlış anlaşılmalara ve zorluklara neden olabilir.
Ayrıca, sosyal ipuçlarını fark edememek, onların izolasyon duygularını ve başkalarından kopukluk hissini güçlendirebilir.
Kaynak: Sözcü